10 Şubat 2010 Çarşamba
AZERBAYCAN-TÜRKİYE EKONOMİK İLİŞKİLERİ
Azerbaycan’ın 18 Ekim 1991’de ilan ettiği bağımsızlığını ilk olarak tanıyan Türkiye, Azerbaycan’ın siyasi bağımsızlığının güçlenmesinin, ekonomik bağımsızlığını gerçek anlamda elde etmesi ve ekonomik kalkınmasını sağlaması ile mümkün olacağını göz önünde bulundurarak, sahip olduğu ekonomik imkan ve deneyimleri, devlet ve özel teşebbüs olarak Azerbaycan ile paylaşmaya başlamıştır. Türkiye Azerbaycan’da 25.05.1991 tarihinden itibaren Konsolosluk ve 14.01.1992 tarihinden itibaren ise Büyükelçilik olarak temsil edilmeye başlanmıştır. Böylece Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişki fiili boyut kazanarak ulaştırma, haberleşme, inşaat, petrol, eğitim gibi birçok sektörde işbirliğine gidilmiştir.
Azerbaycan’ın Uluslararası Mali Kurumlarla İlişkileri
ğustos 1991’de bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan, ekonominin liberalleşmesi ve serbest piyasa ekonomisinin ülkede uygulanabilmesi amacıyla önemli adımlar atmıştır. Merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in 1994’den başlayarak devamlı olarak geliştirdiği bağımsız dış ekonomi politikaları, Azerbaycan’ın tüm uluslararası teşkilatlarla ilişkilerinin artmasına neden olmuştur.
HAZAR ENERJİ KAYNAKLARININ EKONOMİK ÖNEMİ
Petrol Azerbaycan’ın en kıymetli doğal servetidir. Ticari üretimine başlandığı tarihten bu yana geçen 140 yılı aşkın sürede anahtar bir rol oynayan petrol, günümüzde de ülkenin temel döviz geliri ve ihraç kapasitesinin dayandığı önemli kaynak durumundadır.
Bölgesel Kalkınma Programının Gerekliliği
20. yüzyılın sonlarında bağımsızlığını kazanan Azerbaycan birçok zorluklarla karşılaşmak mecburiyetinde kalmıştır. Sosyo-ekonomik meselelerin çözümü devamlı olarak yönetimin dikkat merkezinde olsa da, Azerbaycan ekonomik sahada yüksek başarılara nail olamamıştır. 1996 yılında hayata geçirilen ekonomik reformlar sonucunda ülkenin sosyo-ekonomik hayatında gerileme süreci durmuş ve sonuçta kişi başına düşen GSMH’nın hacmi artmış, döviz pazarında istikrar, bütçe açığının minimum seviyeye indirilmesi gibi önemli ve olumlu adımlar atılmıştır.
BÖLGESEL YAPILANMA
Bu bölümde, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından 11 Şubat 2004 tarihinde onaylanan ve Azerbaycan bölgelerinin 2004-2008 yıllarını kapsayan sosyo ekonomik kalkınması ile ilgili hazırlanan Devlet Programı’nda yapılan tasnif çerçevesinde ülke ekonomisi on bölgeye ayrılarak genel hatlarıyla analiz edilecektir.
SOSYAL GÖSTERGELER
Nüfus
Azerbaycan’ın nüfusu 2006’nın başı itibariyle 8.436.000 kişidir. Yerleşim sıklığı olarak kilometre kareye yaklaşık 95 kişi düşmektedir. Nüfusun %49’u erkek, %51’i kadınlardan oluşmaktadır. 18 yaşına kadar olan nüfusun oranı ise %35’tir. Nüfusun % 48,4’ü kırsal bölgelerde yaşamaktadır.
Azerbaycan’ın nüfusu 2006’nın başı itibariyle 8.436.000 kişidir. Yerleşim sıklığı olarak kilometre kareye yaklaşık 95 kişi düşmektedir. Nüfusun %49’u erkek, %51’i kadınlardan oluşmaktadır. 18 yaşına kadar olan nüfusun oranı ise %35’tir. Nüfusun % 48,4’ü kırsal bölgelerde yaşamaktadır.
DIŞ EKONOMİK GELİŞMELER
Dış Ticaret
Azerbaycan bağımsızlığını ilan etmesinin ardından yeni pazarlara yönelmekle beraber, dış ticarette geçmiş ekonomik bölgeye bağımlılığı devam etmiştir. Ekonominin Rusya’ya bağımlılığı, bağımsız ekonomi politikalarının hayata geçirilmesi ve milli ekonominin yapılandırılmasına suni engeller oluşturmuştur.
Azerbaycan bağımsızlığını ilan etmesinin ardından yeni pazarlara yönelmekle beraber, dış ticarette geçmiş ekonomik bölgeye bağımlılığı devam etmiştir. Ekonominin Rusya’ya bağımlılığı, bağımsız ekonomi politikalarının hayata geçirilmesi ve milli ekonominin yapılandırılmasına suni engeller oluşturmuştur.
PARASAL VE MALİ GELİŞMELER
Fiyat Hareketleri ve Enflasyon
Enflasyon, fiyatlar genel seviyesindeki önemli ve devamlı artışlar veya bunun nedeni olarak görülen paranın değerindeki sürekli düşüşlerdir. Fiyatlardaki bir defalık artış veya sadece birkaç malın fiyatındaki artış enflasyon olarak değerlendirilemez. Nispi fiyatlarda değişim olabilir. Bir malın fiyatı düşerken diğeri yükselebilir. Enflasyonun olması için fiyatların genel ve sürekli olarak yükselmesi gerekmektedir.
Enflasyon, fiyatlar genel seviyesindeki önemli ve devamlı artışlar veya bunun nedeni olarak görülen paranın değerindeki sürekli düşüşlerdir. Fiyatlardaki bir defalık artış veya sadece birkaç malın fiyatındaki artış enflasyon olarak değerlendirilemez. Nispi fiyatlarda değişim olabilir. Bir malın fiyatı düşerken diğeri yükselebilir. Enflasyonun olması için fiyatların genel ve sürekli olarak yükselmesi gerekmektedir.
EKONOMİK BÜYÜME
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
Azerbaycan’ın ekonomik büyümesindeki artış 1980’lere kadar sürmüştür. SSCB’nin son on yılında toplam hasıla büyüklükleri keskin bir düşüş eğilimine (otalama olarak %5) girmiştir. 1990’lı yılların başında hem savaş ortamı, hem de alınan ekonomik mirasın son derece çarpık olması, ülke ekonomik faaliyetlerinin yarı yarıya azalmasına neden olmuştur. Ülkenin 1991-1995 yılları arasında milli hasılası % 60 oranında küçülmüştür.
Azerbaycan’ın ekonomik büyümesindeki artış 1980’lere kadar sürmüştür. SSCB’nin son on yılında toplam hasıla büyüklükleri keskin bir düşüş eğilimine (otalama olarak %5) girmiştir. 1990’lı yılların başında hem savaş ortamı, hem de alınan ekonomik mirasın son derece çarpık olması, ülke ekonomik faaliyetlerinin yarı yarıya azalmasına neden olmuştur. Ülkenin 1991-1995 yılları arasında milli hasılası % 60 oranında küçülmüştür.
TİCARİ GELİŞMELER VE SERMAYE HAREKETLERİ
Geçmiş yıllardaki ülke tecrübeleri, liberal ticaret ve döviz kuru rejimleri ile ekonomik zenginlik arasında yakın bir bağ olduğunu göstermiştir. 1950 ve 1960’lardaki dünya üretiminde görülen hızlı büyümenin en önemli sebeplerinden biri imal ürünlerindeki ticaretin liberalleşmesi olmuştur. Ekonomik büyüme ve ticaret hacmi arasındaki korelasyonun daha sonraki yıllarda da devam ettiği gözlemlenmektedir.
EKONOMİK BÜYÜME
Dünya ekonomisi, 1991 yılındaki durgunluk sonrasında iniş-çıkışlar sergilenmektedir. Toplam dünya üretimi, 1991’de %1.8’den 1992’de %2.5’e çıkmıştır. Genel durumda bir düzelme olmakla beraber, birçok ülkede bütçe açıklarının sebep olduğu reel faiz oranlarının yüksekliği, finansal piyasalardaki gerilim, tüketici ve iş dünyasındaki artan güvensizlik gibi faktörlerden dolayı büyüme hızı düşük gerçekleşmiştir. Bu da dünya üretiminin büyümesini sınırlayıcı önemli birer etken olmuştur.
Azərbaycan iqtisadiyyatı üçün alternativ inkişaf strategiyaları
Son zamanlar respublikamızın iqtisadi-sosial və ictimai-mədəni həyatının bütün sahələrində müşahidə olunan dinamik inkişaf tempi açıq şəkildə nəzərə çarpmaqdadır. Heç şübhəsiz ki, bu ölkəmizdə həyata keçirilən iri neft layihələrinin və paralel olaraq neft və qeyri neft sektorunun inkişafına yönəldilən iri həcmli daxili və xarici investisiyanın nəticəsidir.
Respublikada yaradılan əlverişli iqtisadi mühit o cümlədən, bu sahənin inkişafı üçün dövlət tərəfindən yaradılan optimal hüquqi-normativ bazanın formalaşdırılması nəticəsində potensial investorların ölkəmizin neft və qeyri-neft sektorunun inkişafına yönləndirdikləri investisiyaların həcmində günbəgün artım müşahidə olunur.
Respublikada yaradılan əlverişli iqtisadi mühit o cümlədən, bu sahənin inkişafı üçün dövlət tərəfindən yaradılan optimal hüquqi-normativ bazanın formalaşdırılması nəticəsində potensial investorların ölkəmizin neft və qeyri-neft sektorunun inkişafına yönləndirdikləri investisiyaların həcmində günbəgün artım müşahidə olunur.
AZERBAYCANIN BAĞIMSIZLIK SONRASI SERBEST PİYASA EKONOMİSİNE UYUM SÜRECİNDE İMF İLE İŞBİRLİYİ STRATEJİSİ
Giriş
70 yıl süren merkezi planlı Sovyet rejimi
sisteminden 1991 yılında bağımsızlığını kazanan
Azerbaycan’ın bu süreçte büyük
ekonomik sorunları ve ödemeler bilânçosunda
önemli açıkları ortaya çıktı. Hem sistemden
kaynaklanan yapısal, hem de Karabağ
savaşının getirdiği ekonomik külfet
ülkeyi çok zor duruma soktu. Bu yıllarda
Azerbaycan’ın şiddetle IMF kredilerine ve
aynı zamanda bu kurumunun tecrübesinden
yararlanmağa ihtiyacı vardı. 1992 yılında
Azerbaycan Uluslararası Para Fonuna
ve Dünya Bankasına müracaat etmiş ve aynı
yılın Eylül ayında bu kurumlara üye
alınmıştır.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)


